Dünyanın okçuluğu merkezine alarak kurulmuş ilk ve tek müzesi olan
Okçular Tekkesi Müzesi’nde, beş yüzün üzerine orijinal ve replika eser
bulunmaktadır. Ziyaretçilerine okçuluk faaliyetlerinin ilk çağlardan
günümüze kadar nasıl geliştiğini ve bu gelişim serencamı içerisinde Türk-
İslam döneminin nasıl bir zirve noktasını teşkil ettiğini gösteren söz konusu
müze, her biri kendi içinde çok değerli eserler barındıran altı bölümden
müteşekkildir.
Dünya Okçuluk Mirası adını taşıyan birinci bölümde en eski dönemlerden
itibaren Türk-İslam ve dünya okçuluğu hakkında bilgilendirici replika
eserler bulunmaktadır. Bu bölümde karaağaçtan yapılmış ve yekpare
halde bulunan kalıntıları günümüze kadar ulaşmış en eski yay olan ve
orijinali Danimarka Ulusal Müzesi’nde sergilenen Hoolmegard Yayı’nın bir
replikası dikkat çekmektedir. Ayrıca İslamiyet öncesi Türk okçuluğunu
temsilen tamamı arkeolojik eserlere dayanarak oluşturulmuş bir adet İskit
kadın okçu heykeli ve bir adet Hun okçu heykeli bulunmaktadır. Yine bu
bölümde Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) okçuluğu teşvik edici hadis-i
şeriflerine ve orijinali Topkapı Sarayı Müzesi Kutsal Emanetler Bölümü’nde
sergilenen yayına yer verilen bir adet ekran bulunmaktadır.
Bilim ve Teknik adı verilen müzenin ikinci bölümünde ok ve yay yapım
teknikleri ile bu tekniklerin mühendislik bilgilerini içeren yazma eserlere
yer verilmiştir. Bölümün başında ok ve yay yapım videosu gösterilen bir
ekran mevcuttur. Bu bölümde bir Osmanlı bileşik/kompozit yayının
içerikleri olan akçaağaç, manda boynuzu, aşil tendonu ve balık tutkalı gibi
malzemeler ve bu malzemelerle ok ve yay yapmak için kullanılan aletler
bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu bölümde Osmanlı literatüründe
Kavsname olarak geçen yazma eser türüne ait dört tane örneğin
replikasının bulunduğu bir de kitaplık vitrini mevcuttur.
Av ve Savaş adını taşıyan üçüncü bölüm ise tamamı tarihi öneme haiz
savaş yayları ve tarihi savaş oklarından oluşmaktadır. Bu bölümde tamamı
arşiv belgeleri ve minyatürlere dayanılarak hazırlanmış bir adet Selçuklu
atlı okçu heykeli, bir adet Osmanlı akıncı heykeli, bir adet Osmanlı yeniçeri
heykeli ve iki adet Osmanlı solak heykeli olmak üzere toplam beş adet
heykel mevcuttur. Ayrıca müzenin en değerli parçalarından birkaçı da yine
bu bölümde sergilenmektedir. 17 yüzyıldan kalma Usta Pervane işi bir
yay, 18 yüzyıldan kalma Usta İbrahim işi ve Usta Süleyman işi birer yay ve
Huş Ağacı Kabuğu sarılmış bir adet yay bu bölümde ziyaretçilerini
beklemektedir. Adı geçen ustalardan her biri döneminin en mahir yay
ustaları olmaları ve sadece saraya iş yapması sebebiyle söz konusu
eserlerin bizzat padişahların kullanımına sunulduğu düşünülmekte ve bu
da eserlerin kıymetini arttırmaktadır.
Dördüncü bölüm okçuluğun sadece askeri bir faaliyet olmadığı aynı
zamanda bünyesinde çok ciddi tarihi ve kültürel öğelerin bulunduğunun
anlatıldığı Tarihi ve Kültürel Arka Plan adlı bölümdür. Bu bölümde Okçular
Tekkesi’nin II. Bayezid tarafından resmi olarak atanmış ilk şeyhi ve aynı
zamanda Osmanlı hat sanatının en önde gelen temsilcilerinden biri olan
Şeyh Hamdullah hattı Musaf-ı Şerifi’in 2015 yılında Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından yapılan tıpkıbasım replikası ile yine mezkur şeyhin
orijinal hattının bulunduğu bir çerçeve bulunmaktadır. Ayrıca Cumhuriyet
dönemi hattatlarından olan aynı zamanda da ok ve yay ustalığı yapan
Necmeddin Okyay’a ait bir adet Besmele-i Şerif levhası yine bu bölümde
sergilenmiş ve bu sayede II. Bayezid’den Cumhuriyet dönemine gelene
kadar okçuluk ve hat sanatı arasındaki ince temasa değinilmiştir.
Beşinci bölüm Osmanlı devletinde bulunan okmeydanlarını gösteren bir
harita ve İstanbul Okmeydanı maketi ile başlayan Okmeydanı ve Okçular
Tekkesi bölümüdür. Burada okmeydanlarında yapılan sportif faaliyetlere
ilişkin tarihi oklar ve yaylar sergilenmektedir. Bu bölümde Türkiye’de tek
örneği Okçular Vakfı Okçular Tekkesi Müzesi’nde bulunan tarihi bir
muşamma sergilenmektedir. Muşamma, menzil yarışmalarında menzil
yaylarının kabzasına sarılarak kullanılan bir okçuluk ekipmanıdır.
Son olarak Okmeydanı’nda okçuluk faaliyetlerinin günümüzde nasıl
yürütüldüğüne dair altıncı bölüm bulunmaktadır. Bu bölümde
Okmeydanı’nda doğup büyüyen ve 1950’li yıllarda kendi kendini
geliştirerek 1961 yılında 14 yaşındayken milli okçu olan ve aynı yıl Avrupa
Gençler Şampiyonu olarak Türkiye’ye okçuluk alanında ilk defa Uluslararası
bir madalya getiren, Yücel Cavkaytar’a ayrılmış bir vitrin bulunmaktadır.
Ayrıca Okçular Vakfı Spor Kulübü’nün uluslararası yarışmalarda geleneksel,
olimpik ve paralimpik alanlarda elde ettikleri başarılara dair madalyaları da
yine burada sergilenmektedir.
Okçular Tekkesi Müzesi’nde 351 tanesi orijinal tarihi eser olmak üzere
toplamda 550 adet tarihi ve replika eser sergilenmektedir. Bu tarihi
eserlerin içerisinde 19 adet orijinal tarihi Osmanlı yayı ve heykellerin üzeri
ile vitrinlerde sergilenen 12 adet replika yay bulunmaktadır. Ayrıca
günümüz yay ustaları tarafından yapılmış beş adet, organik Osmanlı yayı
ile birlikte bir adet Organik İngiliz Yayı (Longbow) ve bir adet organik Kore
yayı olmak üzere toplamda yedi adet organik yay bulunmaktadır. Buna
ilaveten çok sayıda tarihi öneme haiz farklı türde ok, tirkeş, sadak ve zihgir
müzede ziyaretçilerini beklemektedir.